Bu açıdan bakıldığında sonuç önceki yıllara göre daha kötü oldu. Hatta eşitliğe ulaşmaya yakın görünen bazı ülkelerin, özellikle de gelişmiş ekonomilerin, aslında daha gidecek çok yolu olduğunu gösteriyor.
2022 yılında hazırlanan rapora göre, yeni parametreler uygulanmadan önce dünyada kadınlar, ülkeler arasında önemli farklılıklar olmasına rağmen erkeklerin sahip olduğu hakların yüzde 77'sine sahipti.
Ancak yeni rapor, gerçekte küresel olarak kadınların, erkeklerin sahip olduğu yasal korumanın yalnızca %64'üne erişebildiğini tahmin ediyor.
Dünya Bankası baş ekonomisti Indermit Gill raporda, “Ayrımcı yasa ve uygulamalar, kadınların erkeklerle eşit şartlarda çalışmasını veya iş kurmasını engelliyor” dedi.
“Bu farklılıkların ortadan kaldırılması, küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın %20'den fazla artmasına ve önümüzdeki on yılda küresel büyüme oranının iki katına çıkmasına olanak tanıyacaktır” diye ekledi.
Belirtilen eşitsizlik örnekleri arasında ücretlendirme de yer almaktadır. 98 ülkede eşit ücreti güvence altına alan mevzuat olmasına rağmen, yalnızca 35'inde bunun yerine getirilmesini sağlayacak önlemler alındı. Bu miktar dünya ülkelerinin %20’sinden azına eşdeğerdir.
Bu nedenle Dünya Bankası, kadınların erkeklerin aldığı her 10 dolara karşılık ortalama 7,7 dolar kazandığını tahmin ediyor.
“Bir atık”
Raporun baş yazarı Tea Trumbic, “Kadınların çalışabilmesi, kendi işlerini kurup ilerletebilmesi için gerekli olan yasa reformu ve kamu politikalarını uygulamaya yönelik çabaları hızlandırmak her zamankinden daha acil” dedi.
Dünya Bankası, neredeyse tüm ülkelerin gecikme yaşadığı iki noktanın altını çizdi: raporda ele alınan yeni kriterlerin bir parçası olan çocuklara yönelik çocuk bakımı hizmetleri ve kadınların güvenliği.
Kreşlerin kurulmasını sağlayan yasal düzenlemeler yalnızca 62 ülkede mevcuttur. Ancak bu yerler kadınların işgücü piyasasına katılımı açısından kilit öneme sahiptir. Kadınlar ortalama olarak ev işlerine, özellikle de çocuk bakımına erkeklerden günde 2,4 saat daha fazla zaman ayırıyor.
Trumbic, “Şu anda kadınların ancak yarısı ekonomik olarak aktif nüfusun bir parçası, buna karşılık yaklaşık her 4 erkekten 3'ü bu oran. Bu sadece haksızlık değil, aynı zamanda israf.” dedi.
Devletlerin en kötü performansı kadınların güvenliği konusunda; cinsel taciz, aile içi şiddet ve kadın cinayetleriyle mücadeleye ilişkin mevzuatta ciddi eksiklikler var.
Her ne kadar 150 ülkede iş yerinde cinsel tacizi yasaklayan yasalar olsa da, yalnızca 40 kadarı bunu kamusal alanlarda da engelliyor, bu da kadınların işgücü piyasasına ve genel olarak ekonomiye (BM) erişiminin önünde bir fren oluşturuyor.
2022 yılında hazırlanan rapora göre, yeni parametreler uygulanmadan önce dünyada kadınlar, ülkeler arasında önemli farklılıklar olmasına rağmen erkeklerin sahip olduğu hakların yüzde 77'sine sahipti.
Ancak yeni rapor, gerçekte küresel olarak kadınların, erkeklerin sahip olduğu yasal korumanın yalnızca %64'üne erişebildiğini tahmin ediyor.
Dünya Bankası baş ekonomisti Indermit Gill raporda, “Ayrımcı yasa ve uygulamalar, kadınların erkeklerle eşit şartlarda çalışmasını veya iş kurmasını engelliyor” dedi.
“Bu farklılıkların ortadan kaldırılması, küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın %20'den fazla artmasına ve önümüzdeki on yılda küresel büyüme oranının iki katına çıkmasına olanak tanıyacaktır” diye ekledi.
Belirtilen eşitsizlik örnekleri arasında ücretlendirme de yer almaktadır. 98 ülkede eşit ücreti güvence altına alan mevzuat olmasına rağmen, yalnızca 35'inde bunun yerine getirilmesini sağlayacak önlemler alındı. Bu miktar dünya ülkelerinin %20’sinden azına eşdeğerdir.
Bu nedenle Dünya Bankası, kadınların erkeklerin aldığı her 10 dolara karşılık ortalama 7,7 dolar kazandığını tahmin ediyor.
“Bir atık”
Raporun baş yazarı Tea Trumbic, “Kadınların çalışabilmesi, kendi işlerini kurup ilerletebilmesi için gerekli olan yasa reformu ve kamu politikalarını uygulamaya yönelik çabaları hızlandırmak her zamankinden daha acil” dedi.
Dünya Bankası, neredeyse tüm ülkelerin gecikme yaşadığı iki noktanın altını çizdi: raporda ele alınan yeni kriterlerin bir parçası olan çocuklara yönelik çocuk bakımı hizmetleri ve kadınların güvenliği.
Kreşlerin kurulmasını sağlayan yasal düzenlemeler yalnızca 62 ülkede mevcuttur. Ancak bu yerler kadınların işgücü piyasasına katılımı açısından kilit öneme sahiptir. Kadınlar ortalama olarak ev işlerine, özellikle de çocuk bakımına erkeklerden günde 2,4 saat daha fazla zaman ayırıyor.
Trumbic, “Şu anda kadınların ancak yarısı ekonomik olarak aktif nüfusun bir parçası, buna karşılık yaklaşık her 4 erkekten 3'ü bu oran. Bu sadece haksızlık değil, aynı zamanda israf.” dedi.
Devletlerin en kötü performansı kadınların güvenliği konusunda; cinsel taciz, aile içi şiddet ve kadın cinayetleriyle mücadeleye ilişkin mevzuatta ciddi eksiklikler var.
Her ne kadar 150 ülkede iş yerinde cinsel tacizi yasaklayan yasalar olsa da, yalnızca 40 kadarı bunu kamusal alanlarda da engelliyor, bu da kadınların işgücü piyasasına ve genel olarak ekonomiye (BM) erişiminin önünde bir fren oluşturuyor.