Kaç Çeşit Alevi Vardır ?

celikci

Global Mod
Global Mod
Kaç Çeşit Alevi Vardır?

Alevilik, kökeni Orta Asya'ya dayanan, zamanla Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde şekillenen bir inanç sistemidir. Alevi inancı, çok katmanlı bir yapıya sahip olup, yalnızca bir dini inanıştan ibaret değildir. Alevilik, sosyal, kültürel ve tarihsel bir fenomen olarak geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Bu nedenle, "Kaç çeşit Alevi vardır?" sorusu, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olmuştur. Aleviliği sadece tek bir gruba indirgemek mümkün değildir. Aleviliğin farklı coğrafyalarda, topluluklarda ve tarihsel süreçlerde kendine özgü farklı anlayışlar geliştirdiği ve birçok çeşidi olduğu söylenebilir.

Aleviliğin Tarihsel Kökenleri ve Evrimi

Aleviliğin kökenleri, İslam'ın ilk yıllarına, özellikle de İmam Ali'nin öğretilerine dayanmaktadır. Ancak Aleviliğin gelişimi, sadece İslam ile sınırlı kalmayıp, eski Türk, Orta Asya ve Zerdüşt inançlarının etkisiyle şekillenmiştir. Aleviliğin daha geniş bir inanç sistemine dönüşmesi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde daha da belirginleşmiştir. Bu tarihsel süreç, Aleviliğin farklı coğrafyalarda ve topluluklarda çeşitlenmesine neden olmuştur. Alevilik, hem bir inanç hem de bir yaşam biçimi olarak halklar arasında farklılıklar gösterse de, esas itibariyle "Ali'yi seven" anlamına gelen bir öğretiye dayanır.

Aleviliğin Çeşitleri

Alevilik, coğrafi ve kültürel farklar nedeniyle zaman içinde çeşitli mezheplere ve inanç biçimlerine ayrılmıştır. Bu çeşitlenmeler, farklı tarikatlar ve cemaatler olarak kendini göstermektedir.

1. **Türk Aleviliği**

Türk Aleviliği, özellikle Türkiye'nin Orta Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygındır. Türk Aleviliği, bir yandan Osmanlı dönemi boyunca yaşayan halkların inançlarını, diğer yandan Orta Asya'nın eski geleneklerini ve İslam’ın Ali’ye bağlı öğretilerini birleştirmiştir. Bu inanç biçimi, daha çok "pir" ve "dede" gibi dini liderlerin rehberliğinde şekillenmiştir.

2. **Zazaca Aleviliği**

Zazaca Aleviliği, Türkiye’nin doğusunda, özellikle de Dersim (Tunceli) bölgesinde yoğun olarak bulunan bir inanç sistemidir. Zazaca Aleviliği, Türk Aleviliği’nden farklı olmakla birlikte, temelde benzer öğretileri taşır. Bu inanç biçimi, Zazalar arasında Aleviliğin özel bir formu olarak kabul edilir. Zazaca Aleviliği'nin, tarihsel olarak daha önce Zerdüştî inançlarla etkileşimde bulunmuş bir halk tarafından benimsenmiş olması, bu inancın farklı bir karakter kazanmasına yol açmıştır.

3. **Alevi Bektaşiliği**

Bektaşilik, Aleviliğin bir başka önemli koludur. Bektaşi tarikatı, Osmanlı İmparatorluğu'nda özellikle saray çevresinde etkili olmuştur. Bektaşilik, Aleviliğin öğretilerini kabul etmekle birlikte, onlara kendi tarikat anlayışını eklemiştir. Bektaşi cemaatleri, hem dini ritüelleri hem de halk arasında sosyal bir aidiyet duygusu oluşturmuşlardır. Bu tarikata mensup olanlar, daha özgür bir inanç anlayışını benimsemiş, mistik öğretiler ve felsefi yaklaşımlar geliştirmişlerdir. Bektaşi inancında, Aleviliğin temel öğretilerinin yanı sıra, özellikle "Varlık" anlayışı ön planda yer alır.

4. **Arnavut Aleviliği**

Arnavutluk ve Kosova gibi Balkan ülkelerinde de Aleviliğin izleri bulunmaktadır. Arnavut Aleviliği, Türk Aleviliği ile benzerlik gösterse de, tarihsel olarak Arnavut halkının kendi etnik kimliği ve kültürel geçmişiyle şekillenmiştir. Arnavut Aleviliği, daha çok içsel bir mistik öğreti olarak kabul edilmekte ve köylerde, küçük topluluklarda yoğunlaşmaktadır.

5. **Kürt Aleviliği**

Kürt Aleviliği, özellikle Kürt nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde yaygındır. Bu inanç biçimi, Kürt halkının özgün tarihsel ve kültürel yapısı doğrultusunda şekillenmiştir. Kürt Aleviliği, çok eski tarihlere dayanan ve İslam öncesi inançlardan izler taşıyan bir yapıdır. Kürt Alevi toplumu, kendi ritüelleri ve gelenekleriyle diğer Alevi topluluklarından ayrılmaktadır. Ayrıca Kürt Aleviliği’nde, Dersim ve çevresindeki topluluklar öne çıkar.

Alevilik ve Kimlik Meselesi

Alevilik, inançsal bir kimlik olmanın ötesinde, bir sosyal kimlik meselesidir. Alevilerin tarihsel süreç içinde yaşadığı toplumsal baskılar, onları kimliklerini savunma noktasında farklı stratejiler geliştirmeye zorlamıştır. Bu bağlamda Alevilik, sadece bir inanç biçimi değil, aynı zamanda bir toplumsal dayanışma ve direniş aracıdır. Alevi toplulukları arasında yaşanan farklılıklar, hem coğrafi hem de tarihsel koşulların etkisiyle çeşitlenmiştir. Fakat tüm bu çeşitliliğe rağmen, Aleviliğin temel öğretileri arasında "Ali'yi sevme" ve "insana hizmet etme" gibi ortak noktalar bulunur.

Aleviliğin Günümüzdeki Durumu ve Geleceği

Günümüzde Alevilik, hem Türkiye’de hem de dünyada kendine özgü bir kimlik oluşturmayı sürdürmektedir. Alevilik, dinî ritüeller, toplumsal roller, tarihsel bellek ve kültürel uygulamalar açısından büyük bir çeşitliliğe sahip olsa da, bu çeşitlilik, Aleviliğin zenginliğini ve derinliğini ortaya koyar. Alevi topluluklarının kimlikleri, dinsel uygulamalardan çok, sosyal ve kültürel bağlamlarda şekillenmektedir. Bu yüzden, Alevilik bir inanç biçimi olmanın ötesinde, bir yaşam tarzı olarak da kabul edilmektedir.

Aleviliğin farklı kolları ve topluluklar arasındaki etkileşim, gelecekte de devam edecektir. Özellikle küreselleşmenin etkisiyle, farklı coğrafyalarda bulunan Alevi topluluklarının bir araya gelerek ortak bir dil ve dayanışma kurmaları muhtemeldir. Ayrıca, Aleviliğin daha çok kültürel ve sosyal bir kimlik olarak öne çıkması, onun daha geniş bir toplumsal kabul görmesine yol açabilir.

Sonuç

Alevilik, çok yönlü bir inanç sistemidir ve bu yüzden birden fazla çeşidi ve yorumu bulunmaktadır. Türk Aleviliği, Zazaca Aleviliği, Bektaşilik, Arnavut Aleviliği ve Kürt Aleviliği gibi farklı kolları, bu inancın coğrafi, tarihsel ve kültürel etkilerle şekillendiğini göstermektedir. Alevilik, her bir toplumda farklı biçimlerde uygulanmış olsa da, temel öğretileri ve insanlık değerleri bakımından ortak bir zeminde birleşmektedir. Bu çeşitlilik, Aleviliğin gücünü ve esnekliğini ortaya koyar ve bu öğretiyi zamanla daha geniş bir toplumsal yapı içinde anlaşılır kılar.
 
Üst